Yılmaz Kurt, “Hasanpaşazâdeler” TDV İslâm Ansiklopedisi, Ankara 2020 basılan (gözden geçirilmiş 2. basım) EK-1. cilt, s 539. 1753-1831 yılları arasında nüfuz sahibi olarak çeşitli idarî görevlerde bulunmuş, aslen Kars-ı Mar‘aş (Kadirli-Göksun) sancağından gelip Adana’ya yerleşmiş ve ilk zamanlarda Karslızâdeler diye tanınmışlar, aileden Hasan Ağa’nın (Paşa) 1769’da Adana mütesellimi olarak görev yapmasından sonra Hasanpaşazâdeler diye anılmışlardır.
“Piri Mehmed Paşa, Ramazanoğlu” DİA, İstanbul 2007, s.281-282. Adana merkezli bir beylik olan Ramazanoğulları Beyliği’nin Osmanlı idaresi altına girmesinden sonra sancak beyliğini irsen sürdüren Ramazanoğulları ailesine mensup olup 916 (1510-11) yılında vefat eden Halil Bey’in oğludur. Ramazanoğulları Beyliği’nin bir sancak haline getirilmesi üzerine sancak beyi tayin edilen Halil Bey’in kardeşi Mahmud Bey’in 922’de (1517) Ridâniye’de
2016, KURT, Yılmaz Kurt, “Özeroğulları”, DİA, EK-2, İstanbul 2016, s. 387- 388. Beyliğin merkezi bugün Hatay’ın Dörtyol ilçesinin bir mahallesi olan Özerli’dir. Beyliğe adını veren Özer Bey’in Üçok koluna mensup Yüregir, Kosun Varsak’ı, Kara Îsâ, Kuştemür (Koştemür) beylerle birlikte Çukurova’ya geldiği rivayet edilir. Yüregir’in oğlu Ramazan Bey, Adana’da Ramazanoğulları Beyliği’ni; Özer Bey Dörtyol, Payas, İskenderun,
Osmaniye”, DİA, c.33, İstanbul 2007, s.478-480. Akdeniz bölgesinin doğu kesiminde, Amanos (Nur) dağlarının batı eteklerinde şehirle aynı adı taşıyan ovanın başladığı düzlük alanda yer alır. Bulunduğu geniş ova Ceyhan nehri, Hamis, Karaçay Kesik suyu ve Sabun çayları sebebiyle sulak ve verimli olup Çukurova’yı doğuya bağlayan yolların kavşağını oluşturur. Osmaniye çevresinin tarihi Kalkolitik çağ ve ilk
2016, KURT, Yılmaz Kurt, “Küçükalioğulları”, DİA, EK-2, İstanbul 2016, s. 100- 102. Ailenin menşei yörede yoğun biçimde yerleşmiş bulunan Ulaşlı oymağına dayanır. Bölgeyi dolaşan tarihçi Ahmed Cevdet Paşa onların Rişvan aşiretinden olduklarını yazar. Ünlü şair Dadaloğlu ise aileyi Özer İli beyleri olan Özeroğulları’na bağlar. Aileye adını veren Küçük Ali hakkında ilk bilgi 1760 yılına aittir.
Osmanlı Arşivi’nin önemli bir belge serisini oluşturan Osmanlı Kânünnâmeleri, Ömer Lutfı Barkan tarafından önce bir makale çerçevesinde[1] daha sonra ise bir kitap olarak bilim âlemine tanıtılmıştı[2]. Genel olarak Kânûnnâme-i Osmanî olarak anılan Fatih Sultan Mehmed[3], II.Bayezid[4], Yavuz Sultan Selim[5], Kanunî Sultan Süleyman Kânünnâmeleri gibi merkeze ait ana Kânünnâmelerin yanında “Sofyalı Ali Çavuş Kanunnâmesi”[6], “Kânün-ı Osmanî
ERTAN ÜNLÜ1, YILMAZ KURT2 Hasanpaşazâdeler, 1750-1840 yılları arasında mütesellim, sancakbeyi, beylerbeyi olarak Çukurova ve Osmanlı tarihinde önemli rol oynamış bir âyân ailesidir. Kadirli (Kars-ı Zulkadriye) sancağından gelerek Adana’ya yerleşen Hacı Hüseyin Efendi’nin büyük oğlu Ali Ağa 1753 yılında Ulukışla-Çakıt yolunun tamirini üstlenmişti. Ali Ağa’nın iki oğlundan Hüseyin Efendi ilmiye mesleğini seçmiş ve Adana müftüsü olmuştu.